Bir tutam merak

Aslında her şey biraz merakla başladı, ilk bilgisayarımı almadan 2 yıl boyunca bilgisayar dergisi alıp, takip ettim. Bilgisayarımı aldığım ilk gün hiç aklımdan çıkmaz birçok dergiyi önüme koyup sanki içindeki birçok şeyi uygulayacak gibi oturup başında saatler harcadım, bu böyle neredeyse 2 yıl devam etti. Sonunda kendime bir ilgi alanı seçip onun üzerine yoğunlaşma kararı aldım ve bu yolda devam etmek istiyorum. Ülkemizde deneyimsiz kimselere çok öncelerden iş veriliyormuş fakat şu an deneyimsizseniz, bir yerlerde bir tanıdığınız yoksa kendinizi göstermeniz çokta mümkün değil gibi, ilk işe başladığım yere görüşmeye gittiğimde açıkçası ben de biraz deneyimim ve bilgim hakkında yalan söyleyerek başlamıştım. Yalan söylemek aslında hiç hoş bir şey olmamasına rağmen bazen zararsızsa söylenebileceği kanısındayım. Kendime çok güveniyordum, dergilerden okuduğum birkaç cümle ve kendi deneyimlerimden aktardığım birkaç cümle ile patron beni işe kabul etmişti. Genelde her özel sektördeki işler gibi ilk zamanlar ağır işlerde görev aldım network kabloları çekip büyük firmalara ağlar kuruyorduk çok uzun saatler çalışıp akşam eve geldiğimde de söylediğim küçük yalanları kapatmak için araştırarak eksiklerimi tamamlıyordum. Eğer bilişim sektöründe yerinizi almak istiyorsanız her şey biraz merak ve o merakı yenmek için biraz araştırma bana göre. Eski işyerimin benim çok deneyimli olmadığımı anlaması 6 ayı bulmuştu o süre zarfında bende çok çalışarak yapabileceğimi göstermiştim. Herkes benden çok memnundu, daha sonraları okunan bilgisayar kitapları alınan Microsoft Eğitimi hayatımı değiştiren nokta olmuştu. Sonralarda eski çalıştığım firma sözleşmeli olarak bazı bankaların donanımsal ve network arızalarına bakması benimde o bölümde çalışmam ardından başarıları getirdi. Bir süre daha bu işyerinde çalıştıktan sonra network eğitimi almak için başka bir şehre taşındım. Cisco Network Eğitimi aldım. Şu anda Türkiye'nin bilişim devi firmalarından birinde çalışıyorum. Hala anlaşmalı olduğumuz bazı bankaların bilgisayar ve alt yapı sistemlerine destek veriyorum, bu beni mutlu ediyor. Beni en çok üzen ise Türkiye'de insanların bir çoğunun bilgisayara merakının olmaması ya da hiç ilgilenmemeleri. Gördüğüm birçok yerde insanlar sadece kendi işlerini yapıyorlar, kendilerine yeni bir şeyler katma taraftarı değil birçoğu. Oysaki biz çok gelişmiş bir toplum değiliz buna rağmen kendimizi geliştirerek bir şeyleri elde etmemiz gerekirken neden sadece olan la yetinmek ? Bir gün bir bankada bir monitör bozuldu bende onu değiştirmek için gittim tam değiştireceğim sırada kullanıcı geldi hayır değiştirme dedi! Neden diye sorduğumda ben o monitöre bir sürü şifre bir sürü bilgi girdim değiştirirsen hepsi gidecek dedi. Ben orda koptum zaten :) Bilgisayarımız ve internet aslında bizim her şeyimiz sadece msn de chat yapmaktan daha başka şeylerde var. Örneğin bir bankacılık işlemini birkaç saniyede yapabiliriz kolayca yada bir fatura ödemesini hiç sıra beklemeden birkaç saniye içinde ödeyebiliriz görüntülü chat yaparak uzaktaki akrabalarımızla görüşebilir ya da merak ettiğimiz bir şey hakkında saniyeler içinde o bilgiye ulaşabilirsiniz. Örneğin bilirsiniz birçok erkek yemek olarak sadece makarna, yumurta gibi basit yemekler yaparlar, geçtiğimiz günlerde gooogle dan kuru fasülye nasıl yapılır diye araştırıp kendime süper bir kuru fasulye yemeği yaptım gerçekten çok lezzetliydi. İstedikten sonra bilginin sonu yok. Bugün merak ettiğiniz herhangi bir şey hakkında google da yazdığınızda emin olun ki onu sizden önce soran biri kesin olmuştur bu yüzden araştırmaktan korkmayın, gençler zamanlarını kafelerde harcıyorlar bunun yerine zaman araştırarak daha dolu geçirilebilir bana göre. Daha bilgili bir toplum için interneti kullanalım, bilgisayarı, teknolojiyi kullanalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder